Elektrik‑Elektronik Mühendisi

Fuat Agalday

Deprem Araştırmacısı • DOHAD Kurucusu • Yerli sismometre ve çok sensörlü istasyon AR‑GE lideri

Eğitim Geçmişi ve Mesleki Kariyeri

Fuat Agalday, İstanbul Kültür Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Elektrik‑elektronik mühendisi olan Agalday, 1999 yılındaki Marmara Depremi'ni İstanbul’da bizzat yaşadı ve bu felaketin ardından depremlerin önceden tahmin edilip edilemeyeceği konusuna ilgi duymaya başladı. 2002 yılında, benzer şekilde düşünen bir grup arkadaşıyla birlikte Doğa Hareketleri Araştırma Derneği’ni (DOHAD) kurarak depremlerin tahmin edilebilirliğini araştırmak üzere çalışmalara başladı. Agalday, mesleki kariyerini deprem araştırmalarına ve teknoloji geliştirmeye adamış; yıllar içinde deprem riskinin önceden belirlenmesi ve erken uyarı sistemleri üzerine uzmanlaşmıştır. Uzun yıllardır elektronik mühendisliği bilgisiyle yer bilimleri araştırmalarında kullanılan cihazların tasarımı ve geliştirilmesi alanında AR‑GE çalışmaları yürütmektedir.

Elektrik‑Elektronik Mühendisi Olarak Yaptığı Çalışmalar

Elektrik‑elektronik mühendisi kimliğiyle Fuat Agalday, deprem öncü işaretlerini tespit etmeye yönelik çok sayıda cihaz ve sistem geliştirmiştir. Özellikle yerbilimleri araştırmalarında kullanılan sismik ölçüm cihazları üzerinde 15 yılı aşkın süredir araştırma‑geliştirme çalışmaları yapmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında deprem verilerini algılayan sensörlerden sinyalleri işleyen elektronik devrelere kadar tüm sistemi yerli imkânlarla tasarlayıp üretmeye odaklanmıştır.

Agalday’ın geliştirdiği algılayıcı sistemler iki bölümden oluşmaktadır: tamamı metal malzemeden üretilmiş mekanik bir sensör ve bunun ürettiği sinyali işleyen elektronik birim. Sensör tasarımı tamamen kendisine ait olup patent altına alınmıştır. Elektronik devre kısmında Türkiye’de üretilmesi mümkün olmayan yarı iletken gibi bazı bileşenler ithal edilse de, sensör, devre kartı ve genel tasarım tamamen yerli olduğundan cihazların “%90’ının yerli” olduğu belirtilmektedir.

Agalday ve ekibi, standart sismometrelerin yanı sıra derin kuyu sismometreleri gibi ileri teknolojili cihazlar da geliştirmiştir. Örneğin, Bursa’da 5‑6 yıl önce sondajla 160 metre derinliğe yerleştirilen 10 adet yerli derin kuyu sismometresi hâlen başarıyla çalışmaktadır. Bu cihazlar yüzey kaynaklı gürültüden etkilenmeden derinlerdeki sismik hareketleri dinleyebilmekte ve haritalarda görünmeyen fay hatlarının belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Agalday’ın elektronik mühendisliği birikimi, depremle ilişkili elektriksel ve manyetik sinyallerin, radon gazı değişimlerinin ve diğer jeofiziksel parametrelerin de izlenebildiği çok sensörlü istasyonların geliştirilmesini sağlamıştır. Bu sayede deprem habercisi olabilecek çeşitli doğal sinyaller bütüncül bir yaklaşımla ölçülüp analiz edilebilmektedir.

Deprem Tahmin Sistemleri ve Erken Uyarı Üzerine Geliştirdiği Teknolojiler

Fuat Agalday, kısa vadeli deprem tahmin sistemleri konusunda uzmanlaşmış ve %80‑90 başarı oranına ulaştığını belirttiği yöntemler geliştirmiştir. DOHAD bünyesinde kurulan Deprem Öncü İşaretleri İzleme İstasyonları sayesinde fay hatları üzerindeki elektrik alan, manyetik alan, radon gazı ve yer altı su sıcaklığı gibi parametrelerdeki değişimler 7 gün 24 saat gözlemlenmektedir. 2010 yılından bu yana Marmara Bölgesi’nde meydana gelen birçok depremi günler öncesinden başarılı biçimde tahmin ettiklerini ifade eden Agalday, özellikle son yıllarda Marmara civarında gerçekleşen hissedilebilir tüm depremleri neredeyse %100 doğrulukla önceden öngördüklerini vurgulamıştır.

Örneğin, 26 Eylül 2019’daki İstanbul Silivri açıkları depremine ait sinyalleri 40 gün öncesinde (16 Ağustos 2019’da) tespit ettiklerini kamuoyuna açıklamıştır. Bu tür tahminler, bir bölge için yaklaşık büyüklük ve zaman aralığı verilmesi şeklindedir; Agalday tam tarih veya koordinat belirterek “yarın şu saatte deprem olacak” gibi bir iddiada bulunmanın şu an için mümkün ve gerekli olmadığını, önemli olanın deprem olmadan önce uyarıda bulunup risk altındaki bölgelerde tedbir alınmasını sağlamak olduğunu belirtmektedir.

Agalday’ın öncülük ettiği projelerde yapay zeka teknolojileri de etkin şekilde kullanılmaktadır. İTÜ’den Prof. Dr. Burak Berk Üstündağ’ın öncülüğünde yürütülen çalışmalarla, deprem öncesi ortaya çıkan sinyalleri tanıyıp öğrenebilen bir yapay zeka sistemi geliştirilmiştir. DOHAD ekibi, yıllar içinde topladıkları verileri yapay zeka algoritmalarına eğiterek insan müdahalesine gerek kalmadan deprem tahmini yapabilecek bir sistem üzerinde çalışmaktadır. Amaç, karmaşık verileri anlık olarak işleyip olası depremleri otomatik olarak öngörebilen bir teknolojiye ulaşmaktır. Nitekim Agalday, “depremleri yapay zekâya tanıtıp öğretiyoruz, bir süre sonra toplanan verileri yapay zeka işleyecek ve depremleri tahmin etmeye başlayacak” diyerek bu alandaki çalışmaların neredeyse hazır olduğunu 2020 yılında duyurmuştur.

Öte yandan, Fuat Agalday deprem erken uyarı sistemi geliştirme çalışmalarına da öncülük etmektedir. Erken uyarı sistemi, gerçekleşmiş bir depremin birincil (P) dalgalarını algılayıp, yıkıcı ikincil (S) dalgalar ulaşmadan önce etkilenecek bölgelere birkaç saniye ila onlarca saniye önceden alarm vermeyi amaçlamaktadır. Japonya ve Meksika gibi ülkelerde kullanılan bu sisteme benzer bir yapıyı tamamen yerli imkânlarla oluşturmak için kolları sıvadıklarını belirtmektedir. Kurdukları sensör ağından gelen gerçek verileri simüle ederek yazılımlar geliştirmekte ve bu yerli erken uyarı sisteminin test‑geliştirme sürecini sürdürmektedirler. Tamamlandığında kritik bölgelere yerleştirilecek sensörler aracılığıyla, örneğin deprem merkezine 100 km uzakta bulunan bir şehirde halka ~20 saniyelik bir uyarı süresi kazandırılabilecektir.

Türkiye'deki İlk Yerli Sismometrenin Geliştirme Süreci ve Cihazın Özellikleri

1999 Gölcük Depremi sonrasında yabancı menşeli sismik cihazlara bağımlılığı fark eden Fuat Agalday, kendi sismometre cihazımızı üretme fikrini ortaya attı. Agalday ve ekip arkadaşları “ekipmanları yurt dışından almayacağız, yerli üreteceğiz” diyerek kısıtlı imkânlarla yola çıktılar ve yaklaşık 15 yıl süren yoğun bir AR‑GE süreci sonunda Türkiye’nin ilk yerli sismometresini geliştirmeyi başardılar. İlk prototip 2000’li yılların sonunda ortaya çıkmış, saha testleri ve iyileştirmeler neticesinde 2014 civarında kullanıma hazır hale gelmiştir.

Yerli sismometrenin en önemli özelliği, sensöründen yazılımına kadar özgün tasarıma sahip olmasıdır. Cihazın tamamı metalden oluşan hassas sensör kısmı Agalday’ın ekibi tarafından imal edilmiş ve bu tasarım için patent alınmıştır. Sismometre, mekanik sarkaç düzeneği ile en ufak yer hareketlerini dahi algılayabilmekte, bağlı elektronik devre ise bu sinyalleri dijital veriye çevirerek analiz edilmelerini sağlamaktadır. Türkiye’de elektronik komponent üretiminin sınırlı olmasından dolayı, cihazın bazı entegre devre gibi bileşenleri ithal edilmiştir ancak sensör, devre kartı ve fikir tamamen yerli üründür. Bu nedenle cihazın yaklaşık %90 oranında yerli malzeme ve teknoloji içerdiği ifade edilmektedir.

Üretilen ilk yerli sismometreler hâlihazırda Türkiye’nin çeşitli illerinde 60’dan fazla istasyonda kullanılmakta ve sürekli ölçüm yaparak veri sağlamaktadır. Dayanıklılık ve başarım sahada kanıtlanmıştır; örneğin Bursa’da 5‑6 yıl önce kurulan 10 adet yerli sismometre istasyonu aralıksız çalışmakta ve bu sayede o bölgedeki daha önce haritalanmamış bir fay hattının varlığı tespit edilebilmiştir. İthal muadillerinin tek biriminin yüksek bedelli olduğu düşünüldüğünde, yerli sismometre projesi hem ekonomik açıdan tasarruf sağlamış hem de dışa bağımlılığı azaltmıştır.

DOHAD (Doğa Hareketleri Araştırma Derneği) ile İlişkisi ve Derneğin Faaliyetleri

Fuat Agalday, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin ardından depremlerin tahmin edilebilirliğini araştırmak ve benzer acıların tekrar yaşanmasını önlemek amacıyla 2002 yılı Nisan ayında kurulan Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD)’nin kurucularındandır. Hâlen DOHAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. DOHAD, tümüyle gönüllülerden oluşan, kâr amacı gütmeyen ve Türkiye’de depremlerin önceden tahmin edilebileceğini bilimsel yollarla kanıtlamaya çalışmayı misyon edinmiş köklü bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğin mottosu, “depremler aynen hava durumu gibi tahmin edilebilir” inancı üzerine kuruludur.

DOHAD’ın faaliyetleri; araştırma‑ölçüm projeleri (fay hatları üzerinde çok sensörlü istasyonlar), gönüllü gözlem ağı (sıra dışı doğa olaylarının raporlanması) ve eğitim‑bilinçlendirme çalışmalarını kapsar. Dernek, AFAD’ın etik ve bilimsel çerçevesine uyumlu şekilde hareket eder; olası büyük deprem tespitlerinde kamuya duyurudan önce yetkili kurumlarla veriyi paylaşmayı ilke edinir.

Yerel Yönetimler ve Devlet Kurumlarıyla Yaptığı İşbirlikleri

DOHAD, hem devlet kurumlarıyla hem de yerel yönetimlerle çeşitli işbirlikleri geliştirerek deprem izleme ağını genişletmiştir. Devlet düzeyinde en kritik işbirliği, AFAD ile yapılan protokollerdir. 2014’te Türkiye Deprem Veri Merkezi’nin kurulması kapsamında AFAD ile protokol imzalanmış; olası bir büyük deprem işaretinde bilgi önce yetkili kurumlarla paylaşılmaktadır.

Yerel yönetimlerde pek çok belediye istasyon kurulumlarına alan ve lojistik desteği sağlamıştır. İstanbul Tuzla ile yakın çalışmalar yürütülmüş; Yalova’da Çınarcık, Subaşı, Samanlı ve Çiftlikköy’de istasyonlar devrededir. Manisa Turgutlu’da 2021‑2022 arasında Urganlı, Musalaryeniköy ve Karaoluk’ta üç istasyon kurulmuştur. Bursa ve Marmara genelinde 2018 itibarıyla 55+ istasyonla geniş bir ağ oluşturulmuştur.

Medyada Yer Alan Demeçleri, Yanlış Bilgi Düzeltmeleri ve Kamuoyundaki Etkisi

Fuat Agalday, deprem tahmini ve erken uyarı konularındaki çalışmalarıyla medya tarafından sıklıkla ilgi görür. 30 Ekim 2020 İzmir depreminden sonraki canlı yayınlarda sözlerinin çarpıtılması üzerine DOHAD hızlıca düzeltmeler yayımlamış; Teyit.org da kayıtları inceleyerek açıklamaların yanlış aktarıldığını belirtmiştir. Agalday, yalnızca veri nispetinde konuşmaya özen gösterir; sansasyon yerine bilimsel tutumu savunur.

Bilim dışı iddialar gündeme geldiğinde (ör. hayvan davranışları, bulut şekilleri), ilgili bölgedeki istasyon verileri ve uzman değerlendirmeleri olmadan kesin hükme varılmaması gerektiğini vurgular. Bu yaklaşım, kamuoyunda güvenilir bir mühendis ve araştırmacı profili oluşturmasına katkı sunar.

Katıldığı Televizyon Programları ve Röportajlar

Agalday, deprem gündeminin yoğunlaştığı dönemlerde CNN Türk, NTV, TRT Haber gibi kanallarda uzman konuk olarak değerlendirmelerini paylaşır. 8 Eylül 2009’da CNN Türk’te “Tek veriyle deprem bilmek mümkün mü?” başlıklı tartışmaya katılmış; 2019 İstanbul ve 2020 İzmir depremleri sonrası canlı yayınlarda teknik yorumlar yapmıştır. Gazete‑dergi röportajlarında yerli sismometre, Marmara için öngörüler ve erken uyarı planlarını ayrıntılı biçimde anlatmıştır.

Kaynaklar

Bu sayfadaki içerik; Fuat Agalday’ın eğitim ve kariyer bilgileri, DOHAD’ın resmi açıklamaları ve faaliyet raporları, ulusal basında yer alan röportajlar ve demeçleri ile Teyit.org gibi doğrulama platformlarının incelemeleri esas alınarak derlenmiştir.

Yukarı